Vodafone Arena'nın açılış tarihi belli olmuştu: 10.04.2016 protokol açılışı, 11.04.2016 tarihinde Beşiktaş ilk maçını Bursa ya karşı oyniyacaktı.
Başkan Fikret Orman açılış tarihini açıkladıktan sonra hemen uçak biletlerimizi aldık. Sonra passolig.com.tr den açılış maçı için biletlerin satışa sunulmasını bekledik.
Kendi stadımız yokken diğer stadlara gittiğim için bilet alma konusunda öncelik hakkım vardı. Bende nolur nolmaz diye Vodafone Arena da oynanacak son üç maç için biletlerimi almıştım.
Biletimi alırken stresten & aceleden yanlışlıkla en üst kattan almıştım biletimi :))
Aman nolcak, stad da olalım da çatı katından bile izlerim :P
Cumartesi sabahı THY ucağı ile Düsseldorf'tan Istanbul Atatürk havalimanına uçtuk.
(Almanya'dan Türkiye'ye üç saat de geliyoruz, Atatürk havalimanından Beşiktaş'a iki saat sürüyor, şaka gibi :) ).
Öyle hava dan su dan muhabbet ederken Mario'ya (sanki içime doğmuş gibi :P) dedimki : " Açılış maçında ilk golü galiba sen atarsın, atarsan da bizim için efsane olursun."
Mario'nun cevabi da şöyleydi: " İlk golü atmak önemli değil, önemli olan 3 puanı alıp Şampiyon olmak ve seneye Şampiyonlar Liginde oynamak."
İşte adam gibi adam, o kadar mutevazi ki kendisi, hatta bugüne kadar tanıştığım futbolcuların en mutevazisi, maşallah gerçekten.
Maç günün de heyecandan erkenden uyanıp köyiçindeki Kartal Yuvaıina gittim. O gün efsane nostalji formalar satişa sunulcaktı ve ben onları kesinlikle kaçıramazdım :)
Semt erkenden dolmaya başlamıştı, heryerde marşlar çalıyordu...
Öğlenden sonra semt o kadar dolmuştu ki, artik o kalabalığa dayanamayıp ( ve sonra olaylara karışmıyalım diye ) Stad'ın yolunu tutmuştum.
50'ler den eserlenen çubuklu formamla dolmabahçe yolun da kırmızı halı üzerinden yürüyerek Stad'a ulaşmıştım.
Stad'a girmeden "Beşiktaş JK" yazısının önünde foto çekilelim sonra gireriz :)
Ama gel gör ki, giremedik :)
Çünkü tabelalar yoktu ve kimse hangi kapıdan gireceğini bilmiyordu :)
Stad' ın etrafindaki yollar çok kötüydü, taşlar oynuyordu ve heryerde çelik teller vardı...
Almanya'da bir Stad'in bu halde açılmasına ASLA izin vermezlerdi, ama orasi Türkiye :))
Görevlilere sora sora doğru giriş kapıyı bulmuştuk ve içeriye girmiştik.
430 numaralı blok basın tribünün hemen yanıydi ve biletleri alırken yaşadığım paniğe hiç gerek yokmuş çünkü en üst sıradaki manzara muhteşemdi.
Koltuk aralarındaki mesafe biraz az, eger şişko insanların yanındaysanız sıkıntı yaşayabilirsiniz :D
Neyseki ben öyle sıkıntı yaşamadım :)
Maça dakikalar kala biz Stad'ın içinde görsel şovu izlerken, dişarda olaylar çıkmıştı ve bibergazı bizim bile gözlerimizi yaşartmıştı...
Ve Vodafone Arena'daki ilk maç başlamıştı...
Futbolcuların hepsi ilk golü atmak istiyordu, çok belliydi :)
Ama ilk gol 22'dakika da Mario Gomez'e nasip oldu. Gol den sonraki anons o kadar güzeldi ki anlatamam <3 Inönü'deki ilk golü atan rahmetli Süleyman Seba da anıldı, gerçekten çok duygulandim <3
53' dakika da Alexis Delgado skoru 2-1 yaparken bizim Süper Mario 58' dakikada birtane daha gol attı. Fark ikiye çıkmış olsada havalara girmedik, tabi sevindik çok ama Beşiktaş bu, her an herşey olabilir :D ... derken 71' dakika da gol yedik ama sonuç olarak maçi 3-2 bitirdik ve 3 puanı almıştık.
Quaresma bu maçta o kadar hırslıydı ki , gol atmayı çok istiyordu. Olmayınca olmuyor maalesef. Quaresma içindeki o hırsı Bursasporlu Hosogai ona faul yapıiktan sonra kavga ederek çıkarmıştır. Ma çın son düdüğü çalmasına rağmen iki futbolcu da kırmızı kart görmüştü...
Maç bittiği halde hiçkimse Stad'dan çıkmak istemiyordu sanki, gelmişken doya doya hasret gidermek istiyordu..
Bende artık yorgunluktan istemeyerek de olsa, Stad dan çıkmıştım..
Bu günün özeti şöyle: Heyecan, Mutluluk, Bibergazı .. :D
Iyiki ordaydim, iyiki bu güzel günü yaşadım <3